> Rasim, bir aksam okuldan döndügü vakit, kendi ismine gelmis bir
zarf
> buldu. Içinde, çiçekli bir kagit üstüne, su satirlar yaziliydi:
>
> "Rasim Bey, Ben sizi uzaktan uzaga seven bir genç kizim. Çok güzel
> oldugumu korkmadan söyleyebilirim.
> Dünyada en büyük emelim sizin tarafinizdan sevilmek ve sizin
kariniz
> olmaktir. Fakat yaslarimiz çok küçük oldugu için zannederim ki
birkaç
> sene beklemek gerekecek. Simdilik kendimi size tanitmayacagim.
> Mektuplarinizi ..... adresine taahhütlü olarak gönderiniz. Benim
çok
> mutaassip bir beybabam vardir ki, çok az sokaga çikmama müsaade
eder.
> Bununla birlikte belki bir gün ayaküstü görüsebiliriz. Kendimi
> simdiden sevgiliniz ve nisanliniz saydigim için sizinle görüsmeyi
fena
> ve ayip bir sey saymiyorum.
> Evde yalnizliktan çok canim sikiliyor. Mektuplariniz benim için bir
> teselli olacaktir."
>
> On alti yasina gelmis her okul çocugu gibi, Rasim için de hayatta
> sevilip sevmekten daha önemli bir sey yoktu. Bu mektubu okur okumaz
> yüregine bir ates düstü.
> Tanimadigi bu kizi deli gibi sevmeye basladi. O gece sinemaya
> gidecekti, vazgeçti, erkenden odasina çekilerek kendisini seven bu
> genç kiza uzun bir mektup yazdi. Mektubu posta kutusuna attigi
zaman
> birdenbire on yas büyümüs gibi gurur duyuyordu.
>
> Isminin Bedia oldugunu söyleyen bu genç kiz, Rasim'in mektuplarina
> düzenli olarak cevap veriyor, eger bir iki gün geciktirecek olursa
> kiyametleri kopariyordu.
>
> "Sizi ne kadar sevdigini ve sizin mektuplarinizdan baska tesellisi
> olmadigini söyleyen bir zavalli kizin gözlerini yollarda birakmak
> dogru olur mu? Hem mektuplarinizi çok kisa yaziyorsunuz. Bir rica
> daha:
> mektuplarinizi biraz okunakli yaziyla yazamaz misiniz?"
>
> Genç okullu, aksamlari erkenden odasina kapaniyor, sevgilisine
kendini
> begendirmek için saatlerce müsveddeler yaparak, kitaplar gibi uzun
> mektuplar yaziyordu.
>
> Bedia ayni zamanda merakli bir kizdi. Bazen söyle sorular sordugu
da
> oluyordu:
>
> "Evlendigimiz zaman balayimizi geçirmek için acaba Italya'ya mi
> gidelim, Isveç'e mi? Bu iki memleket acaba nasildir? Halki nasil
yasar
> ne is görür? Oralara gitmek için hangi denizlerden hangi
> memleketlerden geçilir?" Yahut da "Sen Abdülhak Hamit Bey'in
Esber'ini
> okudun mu? Nerelerini en çok begendiysen yaz da ben de okuyayim...
> " Genç okullu, nisanlisina karsi küçük düsmemek için, cografya ve
> edebiyat kitaplari karistiriyor, onun istedigi bilgiyi toplamak
için
> günlerce çirpiniyordu.
>
> Bedia bir mektubunda ona söyle darildi: "Sizinle muhakkak görüsmeye
> karar vermistim. Dün okul dönüsünde yolunuzu bekledim. Fakat bir
genç
> kizin sevgilisi oldugunuzu hatirlamamis, çok fena giyinmistiniz.
> Üstünüz basiniz, ayakkabiniz çamur içindeydi. Çocuk gibi
> arkadaslarinizla mi bogustunuz acaba? Bunu görünce sizi mahcup
> etmekten korkarak yaniniza gelemedim."
>
> Rasim fena halde utandi ve üzüldü. O günden sonra olaganüstü dikkat
ve
> özenle giyinmeye basladi. Bedia bir kere de onun okuldan çikar
çikmaz
> eve gitmemesinden, geceye kadar sokakta dolasmasindan sikayet
etmisti.
> Acaba kendisi evde onun için aglarken, o, baska kizlarin pesinde mi
> geziyordu?
>
> Rasim dünyada Bedia'sindan baska hiçbir kizi sevemeyecegini
> yeminlerle yazdi ve sokakta dolasmaya, tesadüf ettigi kizlara göz
> ucuyla bile bakmaya cesaret edemez oldu. Bir aksam, Rasim'in annesi
> Nedime Hanim kocasi Ahmet Beyi matemli bir çehre ile karsiladi,
> aglamakli bir tavirla:
>
> "Ah Bey,basimiza gelenleri sorma. Oglumuza Bedia isminde bir kiz
> musallat olmus. Bugün Rasim'in odasini düzeltirken mektuplarini
> buldum. Evladimiz elden gidiyor. Bir çare bul."
>
> Ahmet Bey'de hiçbir meraklanma isareti görünmüyor, tersine kis kis
> gülüyordu. Sesini alçaltarak:
>
> "Korkma Hanim," dedi, "oglana ask mektuplarini yazan kiz benim!
> Oglandaki haylazlik arttikça artiyordu. Ne okuldaki ögretmenler, ne
> ben, bütün gayretimize ragmen, ona dogru dürüst yazmayi bile
> ögretemiyorduk.
> Nihayet düsüne düsüne bu çareyi buldum.
>
> Rasim'in kiza yazdigi mektuplar sayesinde yeni yaziyi mutlaka
> ögreneceginden ve bu sene sinifi geçeceginden eminim. Dogrusunu
> istersen, ben de eski yaziyi bir zamanlar sana mektup yaza yaza
> ögrenmistim."
> RESAT NURI GÜNTEKIN